HDP Eş Genel Lideri Mithat Sancar bugün partisinin TBMM’deki küme toplantısında konuştu. HDP’nin 3 Temmuz’da yapacağı 5’inci olağan kongresi için davet yaptı.
Kürtlerin seçim yarışında birer sayıdan ibaret olmadığını belirten Sancar, iktidarın katiyen kaybedeceğini söyledi.
“Bu iktidar bloğunun yolun sonunu gördüğü açıktır” diyen Sancar, “İnsanları karamsarlığa ve çaresizliğe sevk eden pek çok faktörden biri de iktidarın alttan alta yaymaya çalıştığı bu çaresizlik duygusudur” diye konuştu.
Burada açıklamalarda bulunan Sancar’ın kelamlarından öne çıkanlar şu halde:
“GELİN, BİZE YAKINDAN BAKIN; GÖRDÜĞÜNÜZ ŞEY DOSTLUK VE DAYANIŞMA OLACAK”
3 Temmuz, HDP ülkenin üzerinde dolaşan tüm kara bulutların dağıtıldığı gün olacak.
Kobani kumpas davasına, kapatma davasına; bizlere, yoldaşlarımıza, halkımıza, tüm muhaliflere karşı düzenlenen tertiplere, operasyonlara gerekli yanıtı tüm coşkumuzla, kararlılığımızla vereceğiz. Bizi tasfiye, hatta yok etmeye çalışanlara, bizsiz bir ülke ve dünya tasarlayanlara, kongremiz en güçlü ve hoş karşılığı verecektir.
Kongremiz, umudu ve cüreti büyütecek, karamsarlığı ve alttan alta yayılmak istenen çaresizlik hissini ortadan kaldıracaktır. Bundan kimse kuşku duymasın.
“BU SOFRAYA, BU TOPRAKLARDA YAŞAYAN TÜM İNSANLARI DAVET EDİYORUZ”
Biz, büyük bir yeryüzü sofrası kuruyoruz. Bu sofraya, bu topraklarda yaşayan tüm insanları davet ediyoruz. Bu sofrada, bu ülkede yaşayan bütün insanların yeri vardır.
Hep birlikte bu sofrada buluşalım diyoruz. Günümüze kadar partimize inanmış, onu hiç yalnız bırakmamış tüm yoldaşlarımız esasen orada olacaklar.
Bunu biliyoruz fakat esasen, partimizin kapısını bir gün bile çalmamış, hatta çeşitli nedenlerle partimize karşı önyargılar beslemiş, velakin demokrasiye ve özgürlüğe inancı olan herkesi bu kongrede bir ortaya gelmeye çağırıyoruz.
Gelin, bize yakından bakın; gördüğünüz şey dostluk ve dayanışma olacaktır. Demokrasiye, özgürlüğe, eşit yurttaşlığa ve barışa inanç olacaktır. Bunun dışında bir şey gördüğünüzde yüzümüze söyleme imkanınızda vardır. Bu yüz, hepinize açıktır. Bu alın, bütün dünyaya açıktır.
“İKTİDAR BLOĞU ERİMEKTE, ÇÖZÜLMEKTEDİR”
Bu iktidar bloğunun yolun sonunu gördüğü açıktır. Bu iktidar bloğu erimekte, çözülmektedir lakin bunu yaparken ülkeyi çözmeye ve bu ülkeyi, toplumu çökertmeye çalışmaktadır…
İşte tam bu türlü bir periyotta, her türlü kirli tekniği kullanarak iktidarını sürdürmek isteyen bir güç varken bizim bu kongremiz, sayısal ve siyasal gücümüzü tahlil için bu ülkenin halklarının hizmetine sunmamızın bir deklarasyonu, açık bir ilanı ve göstergesi olacaktır.
“BU İKTİDAR ÇOK AÇIK ORTA KAYBEDECEK SEÇİMİ”
Alttan alta, ‘kaybetseler de gitmezler, ne yapar eder bırakmazlar’ üzere kelamlar yayılıyor. Bu kara propaganda, bu ruhsal harp tekniklerinin tesirli olmadığını da maalesef söyleyemeyiz.
İnsanları karamsarlığa ve çaresizliğe sevk eden pek çok faktörden biri de iktidarın alttan alta yaymaya çalıştığı bu çaresizlik duygusudur.
Bir başkası de güçlü alternatiflerin ortaya konmasında başka muhalefet partilerinin yetersizliğidir. Şayet bu halkın, toplumun önüne gerçek tahlil, güçlü alternatif koyarsak biliyoruz ki bu iktidar çok açık orta kaybedecektir seçimi.
Öyle bir kaybedecektir ki dünyada bütün otoriter rejim heveslilerine büyük bir ders olacak, birlikte çabanın kesinlikle muvaffakiyete gideceğine dair de dünya halklarına büyük ilham kaynağı olacaktır.
“BİZLER BAŞARACAĞIZ”
İktidar, HDP’nin gücünün ne olduğunu biliyor. Herkes HDP’yi sayılar üzerinden, oy oranı üzerinden tartışıyor.
Oy oranımızın gelecek seçimlerde belirleyici olacağını kimse saklayamıyor. Lakin bizim gücümüz yalnızca oy oranımızda değildir, bizim gücümüz fikriyatımızdadır…
Bizim gücümüz siyasaldır, siyasetten gelmektedir. İşte bu yanlışsız siyaset ve bu güçlü fikriyat, birebir vakitte büyük bir halk takviyesini de yaratmaktadır. Bu kadar büyük akına, kara propagandaya, düşmanlaştırmaya, nefret telaffuzuna karşın gücü artan bir parti bu gücü nereden alır? Lakin haklılığından alabilir.
Bu toplumun geleceğini savunma irademizden alıyoruz… İşte iktidar, o nedenle durmadan saldırıyor. Bize, bu fikriyata, bu güce saldırıyor ancak beyhude. Başaramayacaklar, bizler başaracağız.
“KÜRTLER SAYI DEĞİLDİR”
Seçim yaklaştıkça Kürtler başta olmak üzere HDP’yi ve HDP’lileri hatırlayanlar artıyor. Yalnızca iktidar değil, iktidarı söyledik lakin iktidar dışında kalanlar da daima HDP üzerinden hesaplar yapıyorlar.
Diğer tartışmalara bakın, seçim periyodu Kürtleri ve HDP’yi hatırlayanlara bakın; bunların yaptıkları şey, Kürtlere bir sayı olarak bakmaktır, Kürtlere yalnızca oy olarak bakmaktır.
Oysa biz, Kürtlerin ve HDP’nin temsil ettiği kitlenin bir sayı olmadığını, bir özne olduğunu, bu ülkenin kurucu gücü, aktörü olduğunu savunuyoruz ve bunu temsil ediyoruz. Kürtler sayı değildir.
Kimse Kürtleri oy hesabında kolay bir sayı olarak görme yanılgısına düşmesin. Bu kadar büyük bedeller ödeyerek bu denli büyük birikim yaratmış bir halkın buna yanıtı gerçekten ağır olacaktır. Kimse sayıya indirgemesin, oy hesabı ile yaklaşmasın…
“YOLUN NERESİNDEN DÖNERSENİZ KÂRDIR”
O nedenle kim ki Kürtleri ve HDP’yi sayı ve oy oranı üzerinden değerlendiriyorsa çok geç değil diyeceğim lakin aslında biraz da geciktiler, yeniden de yolun neresinden dönerseniz kârdır.
Bu hesaptan vazgeçin. Kürtleri o denli kolay kandırılacak, manipüle edilecek bir halk olarak kıymetlendirmekten vazgeçin.
Güzel sözlerle, o denli boş laflarla bir yere çekilebilecek bir kitle, örgütsüz ve bilinçsiz bir kitle olarak görmekten vazgeçin. Vazgeçmiyorsanız seçim günü Kürtler ve HDP’nin temsil ettiği bütün halklar, size onun faturasını ağır ödetecektir.
İktidara da bizim dışımızda kalan muhalefete de ve siyasette bir yer almak isteyen herkese de bunu hatırlatmak misyonumuzdur, boynumuzun borcudur. Bunun gereğini yapmak da bizim siyasi ve vicdani sorumluluğumuzdur.
“KİMSE TEVATÜRLER, SPEKÜLASYONLAR, DEDİKODULAR ÜZERİNDEN SENARYO ÜRETMEKLE UĞRAŞMASIN”
Seçim vakti gelince bugüne kadar Kürt meselesini ağzına bile almaya çekinenler bu mevzuyu konuşmaya başladılar. Halbuki bu usul ve bu zihniyet, Kürt sıkıntısına demokratik tahlil getiremez.
Kürt meselesine demokratik tahlil, bu ülkede büyük barışın, özgür geleceğin, eşit yurttaşlığa dayalı bir siyasal sistemin anahtarıdır… Tahlil biziz. Bu kapıyı açacak; barışa, özgür geleceğe, eşit yurttaşlığa giden yolu tıkayan kapıyı açacak anahtar bizdedir…
Hiçbir şeyi kapalı gizli yapmıyoruz; dürüstüz, şeffaf siyaset yapıyoruz. Hesabımız birkaç sandalye, bir iki makam, mevki değildir. Gayemiz bu halka, bu topluma demokrasiyi, özgürlüğü, eşit yurttaşlığı getirmektir.
O nedenle bizi rastgele bir kirli pazarlığın içinde göstermek isteyen kim varsa bir sefer daha uyarıyoruz; bu operasyonlarınız, manipülasyonlarınız tutmaz.
Bizim üzerimizden ürettiğiniz kara propagandalar sonuç vermez. Muhalefette bulunan partilere de iktidara da tıpkı formda sesleniyoruz. Kimse tevatürler, spekülasyonlar, dedikodular üzerinden senaryo üretmekle uğraşmasın.”