Bünyesinde çok sayıda hayvan derneği bulunan bir federasyon, Tabiat Muhafaza ve Milli Parklar Genel Müdürlüğünce 7 Aralık 2021’de yayımlanan “Tehlike Arz Eden Hayvanlar Genelgesinin” birtakım kararlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay’da dava açtı.
Federasyon dilekçesinde, 5199 Sayılı Hayvanları Müdafaa Kanunu’nun 14. hususunda, “Bakanlıkça belirlenen tehlike arz eden hayvanları üretmek, sahiplenmek, sahiplendirmek, barındırmak, beslemek, takas etmek, sergilemek, ikram etmek ve bunların ülkemize girişini, satışını ve reklamını yapmak yasaktır.” kararı mucibince, “tehlike arz eden hayvanların” belirlendiği aktarıldı.
Bu kapsamda hazırlanan genelgede, Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully ırkı köpeklerin “tehlike arz eden hayvanlar” olarak yer aldığı bildirildi.
Dilekçede, av köpeği olduğu sav edilen Dogo Argentino cinsi köpeklerin tehlike arz eden hayvanlar kategorisine dahil edilmesinin bilimsel açıdan mümkün olmayacağı öne sürülerek, Dogo Argentino cinsinin genelgeden çıkarılması istendi.
“Federasyonun dava açma ehliyeti yok”
Danıştay 10. Dairesi, davacı federasyonun dava açma ehliyeti bulunmadığına karar vererek, davayı reddetti.
Dairenin kararında, iptal davalarının yönetimin, hukuka uygun davranmasını sağlayan en önemli denetim araçlarından olduğu lakin bu davaların direkt menfaatleri ihlal edilen bireylerce açılabileceği vurgulandı.
Aksi halde “dava konusu edilecek süreç ile dava açacak kişi ortasında belirli ölçüler içinde menfaat alakası bulunması şartının” ihlal edileceğine dikkat çekilen kararda şu değerlendirmeye yer verildi:
“Federasyonlar, kuruluş gayeleri birebir olan en az beş dernek ile kurulur. Federasyonların, kendisine bağlı derneklerin dava açabilecekleri düzenlemelere karşı dava açma ehliyeti yoktur. Bu kapsamda davacı federasyon, dava konusu genelgenin kendisine üye olan Dogo Argentino Irk Derneğini yakından ilgilendirdiğini ileri sürerek iptali istemiyle dava açmıştır. Lakin federasyonun, hükmî kişiliğine yönelmeyen genelgenin iptalini istemekte direkt bir menfaati bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Bu durumda federasyonun, dava açma ehliyeti bulunmaması nedeniyle uyuşmazlığın temelinin incelenmesine hukuken imkan bulunmamaktadır. Bu nedenle davanın ‘ehliyet yönünden’ reddine oy birliğiyle karar verilmiştir.”